...

...

Çarşamba, Ekim 27, 2010

Çok Teşekkürler "Joseph"


  

                                                                                    



Sevgili Joe

Hediyeni bugün aldım çok teşekkür ediyorum.

5 yıl birlikte çalıştığım iş arkadaşım, dostum olur kendisi. Benim ile birlikte aynı dönemde iş'ten ayrılıp tekrar ülkesine Avustralya'ya döndü. Malum bende evlenip İzmir'e yerleştim. 3 yıl aradan sonra tatil için Türkiye'ye geldi. Ancak İzmir'e gelmek planında olmadığı için ne yazık ki görüşemedik. Oğlumun doğumu sebebiyle bende kendisini görmeye gidemedim.

Gittiği her ülkeden bana en güzel hediyeleri getiren arkadaşım, seni göremesem de yine çok özel bir hediye ile beni mutlu ettin.Tekrar teşekkür ediyorum. Umarım bir daha ki Türkiye ziyaretinde görüşebiliriz.








Pazartesi, Ekim 25, 2010

Bizden..



Biliyorsunuz şu sıralar gündemimiz biraz değişti. Bütün işleri bir kenara bırakıp tosbik ile uğraşıyorum. Kimi zaman kendime bile ayıracak vaktim olmuyor. Bazen yataktan nasıl kalktıysam gün boyunca aynı şekilde dolaşıyorum. Aynalara küsmeme az kaldı. Kuaföre bile gidemiyorum. Sanırım yeni yaşama ayak uydurmak için zamana ve pratikliğe ihtiyacım var. Bu günler iyi günlerim aslında. Neden derseniz? evde ablam ve annem var. Nitekim yine de kendimi yetersiz ve bitkin hissediyorum. Tosbik'den arta kalan minicik zamanlarda uyumayı tercih ediyorum. Hal böyle olunca istemeyerekte olsa: blogum'dan ve sizlerden uzak kalıyorum. Fırsat bulduğum ilk zamanda tekrar görüşmek üzere.









Çarşamba, Ekim 20, 2010

Doğ{ur}dum...Hoşgeldin Canım Oğlum


Güzel temennileriniz için hepinize buradan teşekkür ederim.

12 Ekim Salı saat 10:30 da aramıza katılan Kaan Batu için binlerce şükürler olsun...
Bir önceki postum da bahsettiğim gibi hayal etmediğim bir doğum yaptım {sezeryan olmak gibi}. Ancak oğluma kavuştuğum ilk dakikaları sizlere anlatmam mümkün değil... onun sağlıklı bir birey olarak dünyaya gelmesi, çekilen bütün sıkıntılara ve acılara değerdi doğrusu.

Kaan Batu'nun aramıza katılmasıyla birlikte evde bir koşuşturmaca hakim. Yaklaşık olarak 9. günü geride bıraktık. Geceleri bölünen uyku dışında bir sıkıntımız yok. Yalnız 1,5- 2 saate bir uyunma faslı insanı epey bir zorluyor.

Yorgun olan bedenim kimi zaman iflas etse de Allah'ın annelere güç verdiğine inanıyorum. Tabi sağ olsun tosbiğin babasından, teyzesinden ve anneannesinden...onlar olmasa ne yapardım bilemiyorum. Buradan hepsine teşekkür ediyorum. 

Şuanda teyzesinin kucağında uyumamak için direnen yavruşumun mıkırdanmalarına dayanamayarak, tekrar gelmek üzere ayrılıyorum..



Pazartesi, Ekim 11, 2010

Saatler kala...


Hamileliğim boyunca sezeryanla doğum konusunda istekli olmadım. Son ana kadar da hep doğal doğumdan yana olduğumu, benim ve bebeğim için en iyisinin bu olduğuna inandırdım kendimi, taa ki bugüne kadar... Ancak bugünkü doktor kontrolünden sonra anladım ki bizimkinin doğal doğum ile gelmeye niyeti yok. Kaburgalarıma yapışmış, aşağıya inmeye niyeti yok. 40+ 4 gün olmamıza rağmen ne bir kasılma, ne bir açıklık ne de bebeğin kanala inmesi söz konusu olmadı.  Düşünce gücüyle babası ve ben her gün telkin vererek ikna etmeye çalışsak-ta ne yazık ki olmadı, gelmiyor...olan sadece benim uykusuz gecelerime oldu.
Daha fazla bebeğimi riske atmamak adına yarın sabah sezaryen olmaya doktorumuzun da kararı ile onay verdik. Bu saatten sonra doğum yöntemi ne olursa olsun önemli olan oğluma sağ salim kavuşmak.
 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bebeğim,
Yarın bu saatlerde dünyaya merhaba diyeceksin, seni öylesine merak ediyorum ki saatler nasıl geçecek bilmiyorum, kime benzeyeceğini merak etmiyorum aslında, çünkü her annenin kendi yavrusunun dünyada ki herkesten daha güzel göründüğünü biliyorum, asıl merak ettiğim annelik duygusunun nasıl bir his olduğu ve senin ileride nasıl bir insan olacağın yavrum. 

Sanırım hamileliğimin en zor kısmı gelme vaktini senin seçmen için beklemek oldu. Ben biraz sabırsız biri olduğum için hemen herşey olsun bitsin istiyordum. {bana değilde babana çektiğin belli oldu yavrum}

Karşılıksız, koşulsuz sevginin ne demek olduğunu, minicik ellerinle, kalbinle, dünyalar güzeli süt kokunla birçok şeyi, her şeyden önemlisi de aile olmayı senle birlikte öğreneceğiz yavrum.

Seni kucağıma almayı büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum oğluşum, kaan batum..Seni çok seviyorum.

Annen ;)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Dokuz aylık maraton yarın bitiyor...

Her şey sağlıklı ve yolunda giderse inşallah doğumdan sonra görüşmek üzere, hepinize kucak dolusu sevgi ve öpücükler...






Cuma, Ekim 08, 2010

Son Zamanlarda...

Bu aralar Kaan Batu'nun doğumuna kitlenmiş bekleme modundayız. İçimden bir şey yapmak gelmiyor. Sadece oğlumu düşünüyorum. Ne zaman gelecek? nasıl olacak? nelerle karşılaşacağım gibi bir sürü soru işareti.????

Bugün yine doktor kontrolümüz vardı. NST ve doppler sonuçlarım, suyum, bebeğin kalp atışları iyi çok şükür.

Hazırlıksız yakalanmamak adına oğlumun eşyaları, odası hazır. Kısaca bekliyoruz...










Salı, Ekim 05, 2010

Bizden Haberler...


Bugün artık son diye gittiğimiz doktor kontrolümüzün son olmadığını öğrendik. Bizim minik kuzunun gelmeyi hiç niyeti yok gibi. Bu hafta itibariyle 40. haftada olmamıza rağmen hala bizimki doğum kanalına girmiş değil. Doktorumuza göre her şey normal. Beklemememiz için hiç bir sakınca yokmuş. Babası oğluşuyla sürekli konuşup gelmeye ikna etmeye çalışıyor ama nafile..Bizimkinin keyfi yerinde. Ne yapalım annesi pofuduk gibi olunca sanırım yeri rahat geliyor. İnşallah en kısa zamanda benim gibi bebek bekleyen tüm anneler yavrularına sağlıkla kavuşurlar.

Bu arada oğlanı beklerken can sıkıntısından elimde boyanmayı bekleyen şamdanı bitirmiş oldum. Yeni halini çok sevdim ;)

Sizce nasıl olmuş ?

Öncesi
Sonrası


* Akrilik ahşap boyası ile 4 kat boyadım. Kuruduktan sonra 3 kat su bazlı vernik sürdüm. Muma da peçete transferi yaptım.











Cumartesi, Ekim 02, 2010